İlk Blog yazmaya 2008 in mayısında
başlamışım.
Ne kadar heyecanlıydım ilk “blog”umu
açtığımda...
Her
yaptığım işin ardından neler yazacağımı önceden düşünür hevesle yazardım.
Pastalarımın
resimlerini çeker, özenle içlerinden seçip, her pasta için bir duygu
yüklerdim...
Ama
maalesef teknoloji gelişip hayatımızı ve neredeyse her anımızı ele geçirmeye başladıkça
blogumdan biraz daha uzaklasir oldum. Hemen pastanın fotoğrafını çek yükle
gitsin!
Sosyal
medya hesapları da oluşturulunca rahata alışıp Blog yazılarını iyice hafife
almaya başlayıp en son 2014 Temmuz ayinin sonunda da kısa bir yazıyla da son vermişim
Son
birkaç gündür eşimin hatırlatmasıyla "benimde bir blogum vardı yahu" diyerek kendime geldim resmen. ☺
Belki
yine kısa zamanlı yazılar paylaşmayacağım belki pastalarıma tek tek özenle
duygu yükleyemeyecek olsam da bugün burada bloguma yine bir şeyler yazıyor
olmak beni heyecanlandırdı💕
Blog
yazmaya ilk başladığım zamanlarımda hatırladığım en güzel şey her pastamın
benim bir parçam gibi olmasıydı benim için
Pastalarımı
tamamladıktan sonra, dolabın kapağını açar açar bakardım yaptıklarıma
büyük bir heyecanla.
Kalbim
çarpardı hep aman bir şey olmasın, güzelce yerine ulaşsın diye 😊
Halen
daha da devam eder bu kalp çarpmalarım. 😉
İşte
işini sevmek severek yapmak güzel bir duygu böyle olunca
Evet,
çok ama çok zor zamanlar olabiliyor tabiyi ki
Yani
"bir pasta nasıl olsa" gibi değil olay sadece...
Pişirmesi,
modellemesi, olduğu olmadısıyla stres dolu bir iş aslında.
Aynı
küçük bir çocuğu büyütmek gibi yapılan iş!
Bu
işe emek verdikçe büyüyor güzelleşiyor ve zamanla her şey yoluna giriyor ama
tabiki o her şey bir araya gelip pasta tamamlanıp dolapta yerini alınca bir ohh
demek en güzeli
Ve
İste her işin sonunda da bu güzel işi yapmanın, bir çocuğun, bir annenin, bir
sevgilinin, hayallerine şekil vermenin sonsuz mutluluğu ve huzuruyla
şükredebilmek 🙏🏻
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder